Ana içeriğe atla

Takvimlerden haberin yok mu -3-




Çin Seddi’nin kuzeyinden Anadolu’ya gelene kadar Türkçe birçok süreç geçirmiş, pek çok farklı dilden etkilenmiştir. Bu etkilenme başka hiçbir millete nasip olmayacak genişliktedir. Diğer dillere bakıldığında neredeyse saf olmaları onların dezavantajlarınadır. Kendi alanım olan Malzeme Biliminden örnekle tek tip bir malzeme birçok iyi özelliği bir arada barındırmaz. Saflık her zaman iyi değildir. Daha çok özellik için kompozitleştirmeye ya da katkılandırılmaya gidilir. Dil Kurumundan önceki dilimiz de böyleydi.



“Çok gezen mi bilir? Çok okuyan mı?” diye bir söz var. Bizim atalarımız da çok gezenlerin ehlindenmiş. Yeni kavramları, hoşlarına giden kelimeleri hemen ufak değişiklerle dilimize transfer etmişler. Çok eskiden, dilimizde günler, üçünç, beşünç, altınç, yedinç tarzında isimlendirilirmiş. Türkler Müslüman olmaya başladığında –ki bu İran üzerinden Anadolu’ya geçmeye başladığımız yıllardır– büyük bir kırılmayla dilimize pek çok güzel kelime giriş yapmış.


Günümüzde ilkokul çocuklarına ‘bir hafta’nın kaç gün olduğu sorulur. Hafta Farsçadaki ‘Heft’ ten yani 7 sayısının Farsçadaki karşılığından gelir. Çarşamba ve Perşembe de Farsçadır. Gün anlamındaki ‘Şenbe’ nin önüne 4 ve 5 anlamına gelen ‘çar’ ve ‘penç’ kelimelerinin gelmesiyle oluşmuştur. Salı günü ise Arapçadaki üçüncü anlamına gelen ‘Salis’ kelimesinin dilimize uyarlanmasıyla kullanılmaya başlanmış. Yine bir Arapça kelime olan Cuma, İslam dininde kutsal bir gün olduğu için kullanılmaktadır. Anlamı ‘Cem’den gelmiştir, yani ‘toplanma’dan. Cemiyet, cemaat, camii, mecmua, içtima hepsi bu kelimeden türemedir.



Cuma o kadar önemli bir gün ki etkisi bir gün daha devam ediyor: Cumartesi. İslamî geleneğe göre Cumartesi haftanın ilk günüdür. Arapçadaki karşılığı sebt, İbranice "lişbot" (iş bırakma) kelimesinden gelir. Yahudilerin kutsal günü...  İbranicede Şabat olarak anılır. Bu günde iş yapılmaz, elektrik kullanılmaz. Yahudilerin inancına göre Tanrı'nın dünyayı 6 günde yarattığı ve 7. gün dinlendiği gündür. Böylece insanoğlunun dinlenmeye ayırdığı günlerin kökeni de ortaya çıkıyor. Yahudilerin çok önemsediği bir günü, İranlılar ‘gün’ anlamına gelen ‘şenbe’yle geçiştirmişler. Sonraki gün Pazar ise atalarımızın ekonomiyle, ticaretle pek bir içli dışlı olduğunu gösteriyor. Başka hiçbir dilde bu anlamda kullanılmıyor. Bir de günümüzdeki insanlar Pazar gününden "tatili, dinlenmeyi" anladıkları için etkisi bir sonraki güne yansıyan Cuma kadar önemli bir gün haline geliyor ve ertesi gün pazartesi diye adlandırılıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben mushafı hatmettim, o ve’l-Leyli'de kaldı

“  Mecnun ile bir mektebi-i aşk içre okurduk Ben mushafı hatmettim, o ve’l-Leyli'de kaldı  ” [1] Eskiden bir konu hakkında uzun uzun sayfalarca yazı yazmaktansa şiir yazmak daha makbulmüş. Yüzyılların birikimi olan yüzlerce sayfa bilgiyi şairler iki mısrada özetlermiş. Kâğıdın ve okuma yazmanın az olduğu zamanlarda şiir, genç-yaşlı, zengin-fakir, avam-havas (elit) demeden herkese ulaşırmış. İnsanlar da bilgileri ölçeğinde bu kolay ezberlenir şiirlerden çeşitli anlamlar çıkarırlarmış. Yukarıdaki beyit de böyle şiirlerden... Ünlü Şair Fuzulî, yukarıdaki beyitte sözü kısa ancak öz söyleyerek bir taşta birkaç kuş vurmuş. Hz. Ali’nin “İlim bir noktaydı, onu cahiller çoğalttı” sözüne binaen biz de cahillik edip kısa ve öz olan şiiri çoğaltalım. Şiir ilk okunduğunda, Şair Fuzulî, kendisinden daha şöhretli bir kimse olan Mecnunla aynı mektebe gittiklerini, kendisinin çoktan mezun olduğunu ancak Mecnunun bir dersten kalıp okulu uzattığını anlatıyor. Ama beyitin derinleri...

Odin’e Hamdolsun Vikingler Varolsun !

Askerliğini yapanlar bilir peygamber ocağında ezan sesi duyulmaz. Büyük birliklerde vardır elbet, küçük bir mescid, ama ezan okutmazlar. Yemek duası yaptırılır, o da muhtemelen NATO dan dolayı… Duada (Tanrımıza Hamdolsun / Milletimiz Var olsun / Afiyet olsun) Allah denilirse dua baştan alınır, ta ki Tanrı denilene kadar. Çünkü Allah kelimesi Arapça! Doğudan gelen ne varsa hepsi gericilik alametidir ve kullanılması kat’iyyen yasaktır. Atanın yolundan bid’attır.

Gizli ırkçılık: Evrim

Evrim, başta Naziler olmak üzere seküler dünyanın jargonlarından. İnsanların kardeş olmayıp rakip türler olduğunu anlatan faşizan bir gerekçe. Nazi Almanya’sı yeniden şekillendireceği dünyada, Arî ırk yaratmak adına işgal ettiği topraklarda insanların kafatası ölçülerini ve özelliklerini araştırırmış.