Ana içeriğe atla

Kağıt


İnsanoğlu yazıyı keşfedip taşa, kile, yapraklara, deriye yazı yazdıktan sonra Eski Mısırda papirüs bitkisinden yapılan kâğıtlar yaygınlaştı. Papirüs daha sonraları Batı dillerinde kâğıt kelimesinin yerini alacaktı: paper,papier.

Vakti zamanında dünyanın en büyük iki kütüphanesinden İskenderiye ile Bergama kütüphaneleri arasında rekabetin dozu iyice kaçmış sonunda Mısır Bergama’ya papirüs ihracatını yasaklamış. Bergama (pergamon) da parşömeni icat etmiş ve netice de rulo şeklinde yazılan eserler bugünkü defter kitap halini almış.

Türkçe “kâğıt” Kudret Emiroğlu[1] na göre eski Yunancada “kharte” den geliyor. Aynı kelime Batı dillerine “kart” olarak geçmiş. “Kharte” kelimesi Türkçede bir kullanıma daha sahip: Harita. İskender Pala[2] kelimenin Farsça “kağız” dan dilimize geçtiği görüşünde. Nişanyan[3] da yakın görüşte… Ayrıca sözlükte “Kharte” ve “Kırtas” arasındaki ilişki de dikkate değer: “Kırtasiye” eskiden kâğıt malzemesi satılan yer anlamındaymış.[2]

Bitkisel hammaddeler kullanılarak hamurun açılıp kurutulmasıyla kâğıt üretimi Çin’de İsa’dan sonraki ikinci yüzyılda bulunmasına karşın Avrupa’ya İslam dünyası vasıtasıyla ancak 11.yüzyılda ulaşmış.

 (...)

devamı gelecek




[1]  Gündelik Hayatımızın Tarihi
[2]  Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü
[3]  Sevan Nişanyan sözlerin soyağacı. Ayrıca bak. http://www.nisanyansozluk.com/?k=k%C4%B1rtasiye

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben mushafı hatmettim, o ve’l-Leyli'de kaldı

“  Mecnun ile bir mektebi-i aşk içre okurduk Ben mushafı hatmettim, o ve’l-Leyli'de kaldı  ” [1] Eskiden bir konu hakkında uzun uzun sayfalarca yazı yazmaktansa şiir yazmak daha makbulmüş. Yüzyılların birikimi olan yüzlerce sayfa bilgiyi şairler iki mısrada özetlermiş. Kâğıdın ve okuma yazmanın az olduğu zamanlarda şiir, genç-yaşlı, zengin-fakir, avam-havas (elit) demeden herkese ulaşırmış. İnsanlar da bilgileri ölçeğinde bu kolay ezberlenir şiirlerden çeşitli anlamlar çıkarırlarmış. Yukarıdaki beyit de böyle şiirlerden... Ünlü Şair Fuzulî, yukarıdaki beyitte sözü kısa ancak öz söyleyerek bir taşta birkaç kuş vurmuş. Hz. Ali’nin “İlim bir noktaydı, onu cahiller çoğalttı” sözüne binaen biz de cahillik edip kısa ve öz olan şiiri çoğaltalım. Şiir ilk okunduğunda, Şair Fuzulî, kendisinden daha şöhretli bir kimse olan Mecnunla aynı mektebe gittiklerini, kendisinin çoktan mezun olduğunu ancak Mecnunun bir dersten kalıp okulu uzattığını anlatıyor. Ama beyitin derinleri...

Odin’e Hamdolsun Vikingler Varolsun !

Askerliğini yapanlar bilir peygamber ocağında ezan sesi duyulmaz. Büyük birliklerde vardır elbet, küçük bir mescid, ama ezan okutmazlar. Yemek duası yaptırılır, o da muhtemelen NATO dan dolayı… Duada (Tanrımıza Hamdolsun / Milletimiz Var olsun / Afiyet olsun) Allah denilirse dua baştan alınır, ta ki Tanrı denilene kadar. Çünkü Allah kelimesi Arapça! Doğudan gelen ne varsa hepsi gericilik alametidir ve kullanılması kat’iyyen yasaktır. Atanın yolundan bid’attır.

Gizli ırkçılık: Evrim

Evrim, başta Naziler olmak üzere seküler dünyanın jargonlarından. İnsanların kardeş olmayıp rakip türler olduğunu anlatan faşizan bir gerekçe. Nazi Almanya’sı yeniden şekillendireceği dünyada, Arî ırk yaratmak adına işgal ettiği topraklarda insanların kafatası ölçülerini ve özelliklerini araştırırmış.